E-Parlamento Gençlik oturumu Beykoz’da gerçekleşti

Uluslararası E-Parlamento Gençlik Oturumu Beykoz’da gerçekleştirildi. Yapılan oturumda sürdürülebilir şehir ve yaşam alanları üzerinde gençlerin yaşam alanı algısı ve yeşil gelecek için sürdürülebilir kent stratejileri ve uygulama örneklerinden konuşuldu. Online ve yüz yüze programa katılan katılımcıların düşünceleri kaydedildi.

WALD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Duman Programın moderatörlüğünü yaptı. Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın, Türk-Alman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Akkanat, AB Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölümü Başkanı Angel Gutierrez Hidalgo de Quintana ve BM Türkiye Mukim Koordinatörü Alvaro Rodrıguez hibrit olarak düzenlenen oturumda online ve yüz yüze farklı ülkelerden gençlerin sorularını cevapladı. Oturumla birlikte gençlerin bilinçli bireyler olarak demokratik katılımcılık ilkesiyle güncel ve toplumsal konulara ilişkin farkındalık geliştirmesi ve sorunların çözümüne katkıda bulunması adına demokratik yöntem ve süreçlerin bilinirliğinin artırılması amaçlandı.

“Sıkıntının en çok yaşandığı kentlerden birisi Beykoz”

Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın, “Sürdürülebilirlik, akıllı şehirler ve bununla ilgili uygulamalar konusunda maalesef Türkiye’nin kentsel planlamanın sonradan gelmesi gibi bir kadersizlikle var. Önce yaşam başlıyor, kent bir şekilde oluşuyor sonra arkasından planlama geliyor. Bu planlara da ıslah planları deniliyor. Bizim yaşadığımız böyle bir sıkıntı var. Türkiye olarak böylesine çok ciddi bir sıkıntıyı yaşayan ülkeyiz. Bu sıkıntının en çok yaşandığı kentlerden birisi de bana göre Beykoz. Bir diğeri de İstanbul’dan örnek verirsem Zeytinburnu. Ben Zeytinburnu’nda 20 yıl belediye Başkanlığı görevi yaptım, Beykoz’da da 3 yıldır belediye Başkanlığı yapıyorum. Beykoz’a gelelim, fabrikalar deri kundura, Şişecam, tekel fabrikaları burada bir üretim söz konusu o dönemde burada üretimde çalışacak insanlar nerede oturacak bu düşünülmemiş. Aynısı Zeytinburnu için de geçerli İstanbul’un ilk organize sanayi bölgesi hemen surların dışındaki oradaki fabrikalarda çalışacak insanlar nerede oturacaklar, nasıl oturacaklar bu da düşülmemiş. Kendi çözümünü oraya gelen insanlar kendileri üretmişler ve bir şehir inşa olmaya başlamış” şeklinde konuştu.

“Yaşam kalitesini arttırmak büyük bir fedakârlık ve çalışma gerektiriyor”

Düzenli bir kentte yaşamı sürdürülebilir kılmak çok daha kolay olduğunu söyleyen Aydın, “Düzensiz bir kentte plansız bir kentleşmenin olduğu bir yerde yaşamı sürdürülebilir kılmak, insanları mutlu kılmak, yaşam kalitesini arttırmak gerçekten çok büyük bir fedakârlık ve çalışma gerektiriyor. Öncelikle bir taraftan atığın miktarını azaltmak ile ilgili politikalar geliştirmeye, hayata geçirmeye çalışıyoruz. Diğer taraftan da atıkların geri dönüşümü ile ilgili geliştirdiğimiz birçok proje ve politika uygulamaları var. Bu anlamda dünyayı yaşanabilir olmaktan çıkaracak olan en önemli olan etkenlerden birinin bu olduğunu biliyoruz. İnsanları ve hemşerilerimizi bu anlamda bilinçlendirmeye yönelik birçok faaliyetler yapılıyor ve projeler hayata geçiriliyor. Fakat duyarlılığı arttırabilmek insanların bunu içselleştirmesini arttırabilmek farklı sosyal projeler ile birleştirerek ancak mümkün olabiliyor” dedi.