KALBİ KÖRLEŞMİŞ MUHAFAZAKARLAR

KALBİ KÖRLEŞMİŞ MUHAFAZAKARLAR 

15 Ekim 2022 tarihinde Medyascope internet sitesinde yayınlanan “Muhafazakarın Pişkini” yazısı, jargona yeni bir tanım eklemiş gibiydi. Ki aslında o yazıda örnek verilen sokak röportajı da bu savı gerçekten destekliyor görünümdeydi. 

Elif Gökçe Aras’ın yazısının en başından kısa bir alıntı yaparsak 

Bir video dönüyor. Sokak röportajı yapan bir genç, karşısında her soruya karşılık Erdoğan’ı savunan kişiye en sonunda dayanamayıp Ensar Vakfı’na ait yurtta tecavüze uğrayan 45 çocuğu soruyor. Ve pişkin muhafazakâr bu korkunç olay karşısında bir an dahi tereddüt etmeden yapıştırıyor cevabı: 
“Başında mıydın, saydın mı?” 

Yazar röportajda gelişen olaydan hareketle Muhafazakarın Pişkini kavramını ortaya atmış. Fakat bizim saha da karşılaştığımız bazı örnekler yaşananların bu kavram ile sınırlandırılamayacağını gösteriyor.  

İYİ Parti’nin bir üyesi olarak bizlerde yeri geldiğinde esnaf yeri geldiğinde kapı ziyaretleri yapıyoruz. Bu kapı ziyaretlerinden birisinde karşı karşıya kaldığımız durum hem içler acısı hem de sıkıntının ne kadar büyük olduğunu göstermesi açısından önemliydi. 

Adı bizde saklı 23 yaşında bir genç, hayatı boyunca polis olmanın hayalini kurmuş ve 2 yıllık üniversite eğitimini bitirdikten sonra polisliğe başvurmuş. Ön sağlık elemesinde elenmiş. Bilmeyenler için söyleyelim ön sağlık elemesi bir doktoruN sadece göz ile muayenesidir. Kolların, bacakların yerinde mi, gözünde kafanda bir sıkıntı var mı gibi. Oysa bu gencimizin en ufak bir sıkıntısı yok, fakat doktorun kulağına bir şeyler fısıldayan arkadaşlar elemeyi geçerken bu arkadaşımız kendini kapı dışarı bulmuş. 

Yılmamış bu arkadaşımız ve askeriyeye başvurmuş, orada da aynı şekilde ön sağlık taramasında elenmiş. Gene yılmamış mahkemeye başvurmuş, mahkeme hastaneye sevk edip rapor istemiş. 7 farklı hastaneden (eğitim araştırma hastaneleri dahil) polis olabilir, asker olabilir raporu almış. Ama ne polisliğe ne de askerliğe kabul edilmemiş, mahkeme kararları uygulanmamış.  

Buraya kadar çok tanıdık değil mi? Önce Fetö şimdi ise AKP zamanında ki kadrolaşma faaliyetlerinin klasik bir yansıması aslında. Ama bu hikâyeyi farklı kılan konu bu değil. Bu arkadaşın ailesi ile tanışmak istediğimizde yaşadığımız şok bu hikâyenin esas unsuru. Çünkü biz ailesiyle tanışmak istediğimizde yüzü düştü bu gencin, boynu büküldü ve boş verin abi dedi “Onlar Kör”. Olur mu öyle şey onlar senin annen baban diye üsteledik, anlamak istemeyene anlatamazsın abi dedi. Bizde arkadaşın adını iletişim bilgilerini alıp, içimiz buruk, ayrıldık oradan. 

Bugüne kadar ki görüş; kendi aile ferdine dokunmadığı için yapılan haksızlıklara sırtını dönebilen, görmezden gelebilen “Muhafazakar Pişkin”’ler şeklinde olabilir. Ama kendi evladına yapılan bir haksızlığı ve hukuksuzluğu görmezden gelen insanlar bizi “Kalbi Körleşmiş Muhafazakârlar” kavramına götürmeli.  
Bugün; ekonomi, eğitim, adalet, tarım gibi birçok noktada çöküşlere sebep olan bir hükümetin hala %30 oy alabiliyor olmasının sebebi inandığı liderin söylemleri sebebiyle kalbi körleşen millettir. Bizlerin yapması gerekende bu körlüğü açmak ve doğruları göstermektir. 

Elif Gökçe Aras’ın yazısının tamamına aşağıda ki linkten ulaşabilirsiniz.
Elif Gökçe Aras yazdı: Muhafazakarın pişkini – Medyascope