Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi merkezli 7.7 ve Elbistan ilçesi merkezli 7.6’lık iki büyük deprem 11 şehirde büyük yıkıma neden olurken açıklanan resmi rakamlara göre ölenlerin sayısı 45 bini geçti.
KAS-DER Genel Başkanı Remzi Şen, “Ülkemiz 6 Şubat 2023 tarihine Kahramanmaraş merkezi biri 7.8, diğeri 7.6 olmak üzere çok şiddetli bir ikiz depremle sarsılmış ve ne yazık ki 11 ilimiz, yüzlerce ilçemiz ve binlerce köyümüzde çok büyük can ve mal kaybı yaşanmıştır. Üst üste aynı gün iki deprem meydana gelmesi yüksek artış şokların yaşanması Batum’dan Mısır’a kadar çok geniş bir coğrafyaya etkilemesi, Marmara depreminden dört kat daha güçlü ve yıkıcı olan Kahramanmaraş depremini ülkemiz için yüzyılın felaket olarak nitelendirmek doğru olacaktır. Ne yazık ki doğal afetler oluyor ve olmaya devam edecektir. Ancak insanoğlu alacağı tedbirlerle yıkıcı ve can alıcı etkileri çok aza indirebilir, indirmelidir” dedi.
Şen, Marmara depreminin sloganının “deprem öldürmez bina öldürür” olduğuna dikkat çekerek doğru bir tespit olduğunu vurguladı. Şen, “Marmara depreminde de Kahramanmaraş depreminde de kaybettiğimiz canlarımızın sebebi içinde yaşadığımız binalardır. 6 Şubat’tan bu yana TV ekranlarında deprem ile depremin yıktığı binalar ile ilgili geniş derin tartışmalar söyleşiler yapılıyor, çözümler aranıyor, suçlular tayin ediliyor vb. Ben, hiç bu tartışmalara girmeden çok önemli bulduğum iki konuyla ilgili görüşlerimi aktarmak isterim” diyerek çözüm önerilerini söyledi.
“Birincisi deprem konusundaki bilinçsizliğimiz: Ne yazık ki, ne siyasetçilerimiz, ne bürokratlarımız, ne belediye başkanlarımız, ne müteahhitlerimiz, ne de mühendislerimiz hiç ama hiç biri, hiçbir zaman deprem bilinciyle hareket etmemişlerdir. Ülkemizin neredeyse tamamının deprem riski ile karşı karşıya olduğunun bile farkında değillerdir. Kentsel dönüşümü rantsal dönüşüme dönüştüren de bunlardır. Sonra karşımıza geçip toplumun suçlayanlar da bunlardır. Önce bunların akıllarını başlarına almaları ve deprem riskini artık görmeleri gerekmektedir.
İkincisi uygulamada yaşanan sorunlar: Ülkemiz şu an 10 yürürlükte olan mevzuat ile depreme dirençli binalar yapmak mümkündür. Uygulama ile ilgili ayrıntı gibi gözüken ancak çok önemli gördüğün aşağıda belirttiğim eksikliklerin giderilmesi halinde sonuç alınacağı muhakkaktır.
Bunlar;
1-Bir proje inceleme ve onay: Uygulama projeleri ile ilgili mühendisler odası tarafından yetkin ve tecrübeli mühendisleri inceletecek onaylanmalıdır.
2-İnşaat demiri: Her inşaatta kullanılan demirin hangi üreticiden temin edildiği kayıt altına alınmalıdır. Fabrikadan inşaata gönderilen demir sevk edilmeden önce bağımsızlığı laboratuvar tarafından standartlara uygun olup olmadığı tespit edilmelidir.
3-Demir işçiliği: Demir bağlama işini yapacak olan kalfa ve ustalar eğitim altına alınmalı ve sertifikasız verilmelidir. Sertifikasız eleman çalıştırılmamalıdır. Demir işini üstlenen demirci kalfasından taahhütname alınarak sorumluluğu tescil edilmelidir.
4-Beton: Hazır beton firmaları sadece beton satmamalı aynı zamanda betonun yerleştirilmesi ve korunmasını da sağlam olur
5-Mekanik ve elektrik: Mekanik ve elektrik işlerini yapan kişi veya firmalardan taşıyıcı sisteme zarar vermeyecekleri konusunda taahhütname alınıp, sorumlulukları tescil edilmelidir. Uygulama bu hale getirildiğinde, binanın taşıyıcı sisteminde çıkabilecek herhangi bir sorunun sorumlusu net olarak ortaya çıkacağından ciddi bir oto kontrolü sağlanmış olacaktır. Bunların üzerine şantiye şefi ve yapı denetimin de koyduğunuz da uygulamadan kaynaklanan sorunlar minimize edilmiş olacaktır.
Aziz milletimize baş sağlığı ve geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.”
Kaynak: beykozgündem