Tokatköy Kentsel Dönüşüm mağdurları sözcüsü Ahmet Kambur Tokatköy halkı adına destek çağrısında bulundu.
Beykoz Belediyesi, ‘Tokatköy Kentsel Dönüşüm’ projesi kapsamında evlerini boşaltmayanların elektrik, doğalgaz ve suyunu iptal edeceğini duyurdu. Mahalle sakinleri kentsel dönüşüm sürecinde yaşananları, Tokatköy Şehil Adil Doğan İlköğretim Okulu’nun önünde Beykoz Belediyesi’ni protesto etti.
“Bu bir yardım çağrısıdır”
Ahmet Kanbur konuyla ilgili şunları söyledi: “Biz Beykoz Tokatköy kentsel dönüşüm mağdurlarıyız. Bölgemizde yapılmak istenen kanunsuz kentsel dönüşüm uygulamalarına direnmek adına hepinizin yardımını bekliyoruz. Beykoz Belediyesi 2019’dan itibaren Beykoz’daki imar planları değişikliğinden sonra bölgemizde kentsel dönüşüm ilan etti ve ilan etmiş olduğu kentsel dönüşüme yasal çerçevede ve süresinde itiraz edildi. Davalar devam etmesine karşılık alınmış yürütmeyi durdurma kararları mevcutken 20 Haziran 2022 Pazartesi günü yıkım ve tahliye için elektrik su doğalgaz aboneliklerini kapatılması için geleceğini basın yoluyla bizlere bildirildi.”
Kanbur, sözlerine şöyle devam etti: “Bölge halkı olarak Beykoz Belediyesi’nin gösterdiği gibi azınlık değil 299 hak sahibiyiz ve toplamda 614 hak sahibinin bulunduğu bölgede yaklaşık yüzde 40 bir çoğunluğuz. Fakat Beykoz Belediyesi buradaki insanları azınlık olarak gösterip uygulamalarında maalesef mahkeme kararlarının gözetmeksizin ilerletmeye devam ediyor.”
“Bu proje kamu yararı içermiyor”
Beykoz Belediyesi ile kurulan diyaloglar sonucunda bu zamana kadar hiçbir şekilde yol kat edilemediğini dile getiren Kanbur, bölge halkı olarak bu konuyu yasal boyuta taşıdıklarını ve haklarımızı alabilmek adına davalar açtıklarını söyledi.
Kanbur, “Bu davaları açma nedenimiz Beykoz Belediyesi’nin kentsel dönüşümle ilgili sorduğumuz sorulara aldığımız çelişkili cevapları netleştirmek. Davalar neticesinde yetkililerin bu zamana kadar bize sözlü olarak tebliğ ettikleri bilgilerin yanlış olduğunu resmi olarak görmüş olduk. Bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki bu proje maalesef kamu yararı içermemektedir.”
“Kentsel dönüşüme karşı değiliz”
Yapılacak konutların bölge halkının yaşantısı, Kent kültürü ve mahalle kültürü ile uzaktan yakından bir ilişkisi olmadığını belirten Kanbur, “Bize anlatılan yaşam alanları ile ilgili sayısal rakamlara bakıldığında değiştirilen imar planları ve ÇED raporu sonuçlarına göre, bize söylenenden daha fazla daire yapılabileceği gerçeği ortaya çıktı. Kötü bir niyet okunuşu değil bunlar gerçektir. Bizler bölge halkı olarak kentsel dönüşüme karşı değiliz” diye konuştu.
Yüzde 70 o bölgede yaşayamayacak
Kanbur, konuşmasına şöyle devam etti: “Ortada bir gerçek var; proje sonrası bölge halkının maalesef en az yüzde 70’inin artık o bölgede yaşayamayacağı olmasıdır. Yaşayamama nedenleri sadece lüks konutlardaki giderler maliyetler değil, aynı zamanda kendi kültürünü ve mahalle kültürünün ortadan kalkmasıdır.”
Bir kez daha ilan ediyoruz ki devlet bizizi. Sizler bizim seçtiğimiz yöneticilersiniz. Kendimize güveniyoruz yani devletimize Fakat bu zamana kadar söylenen yalanların ortaya çıkmasıyla maalesef yöneticilere olan güvenimizi bitirmiş durumdayız.
Tokatköy halkı olarak burada yapılan kentsel dönüşümleri, Beykoz halkını burada barındırmak değil daha çok göç ettirmek üzere yapıldığına inanmaktayız diyen Kanbur, Belediye ile bölgeye insanın rahat edebileceği bir kentsel dönüşüm yapılmasını istediklerini dile getirdi.
Tokatköy halkının talepleri şunlar:
– İmzalatılmak istenen muvafakatnamenin noter huzurunda bakanlık ya da idare tarafından yetkilendirilmiş yetkili ile imzalanmasını.
– İmza için sunulan muvafakatnamenin tek taraflı bir beyan olması nedeniyle bunun yerine idarenin ve kendi hak sahiplerinin karşılıklı hak ve sorumluluklarının belirlendiği, ekinde aban proje, idari ve teknik şartnamenin olduğu hukuki sözleşme yapılması.
– Tapulu, tapusuz ayrımından kaynaklı sorun ve mağduriyetlerin yaşanmaması için hak sahipliği kazanmış olanlara tapuların verilmesi.
– Hak sahibi olduğumuz paylarımızın belirlenmesinde 6306 sayılı yasa gereği arsa payının dikkate alınması, ardından plana ve paylarımıza uygun aban projenin yapılarak tapuya tescil edilmesini.
– Her dairenin bedelinin belirlenerek aban projeye işlenmesini ve tebliğ edilmesini. 6- Konut yenileme bedeli adı altında talep edilen ücretlerin söz ile değil, yazı ile netleştirilmesi.
– Konut yenileme bedeli için uygulanacak TEFE-TÜFE faizinin kaldırılması.
– Devlet eliyle yapılan dönüşümün anayasamızdaki sosyal devlet ilkesine uygun olarak kar amaçlı değil, maliyetine yapılmasını.
– 1500 TL kira yardım miktarının Türkiye gerçeklerine göre güncellenmesini ve yardımın daire teslim tarihlerine kadar yapılmasını.
– Dönüşüme dair tüm işlemleri devletin gücü ile baskı ve korku yaratarak değil, karşılıklı diyalog ve kent kültürüne bağlı kalınarak yürütülmesini talep ediyoruz.